Bu yazıyı rahmetli babam Ali Kalmış’ın 5. ölüm yıldönümü anısına yazıyorum. Şu anda hissettiklerimi anlatmak, içimi dökmek istiyorum. 31 Temmuz, hala en sevmediğim gün. Bugün babam hakkında yazmak istemediğim ama içimden bir sesin “yazmak zorundasın” dediği bir gün. Bugün o vefat gecesini tırnaklarıma kadar hissettiğim ve “babam için bu sene ne kadar sadaka verdim” diye sorguladığım bir gün.
Babam emekli astsubay olduğundan bu sene askeri orduevinde asker ve çalışan 62 kişiye öğle yemeğinden sonra dondurma dağıtarak hayır yaptık, Allah kabul etsin. Fikir tamamen eşime aitti. Benim de hoşuma gitti. Her İzmirli gibi ilk aklımıza gelen lokma döktürmekti ama sonra lokmadan vazgeçtik. Helva ve lokma, insanlara sağlık vermiyor, aslında enerji dışında hiçbir şey vermiyor.
Babamı anmadığım gün olmadı
Nasıl oluyor bilmiyorum ama babamı anmadığım ya da babamı hatırlamadığım gün yok. Hani yıllar geçtikçe acınız diner ama sızı kalır ya, son zamanlarda annemle yaptığımız her sohbette rahmetli babam nedense annemin de benim de aklıma geliyor. Annemin hemen gözleri doluyor, benim de öyle.
Babamsız geçen 5 yıl
Babamsız geçen ilk 4 yılımda acım canımı acıtıyordu, bu sene biraz daha rahattım. Artık rahmetli babamın ölümünü kabullendim ama hala onun hakkında ağlamadan konuşamıyorum.
Bu yılın bir önemli özelliği annemin babam adına bir ev yaptırmış olması. Babam hayattayken hep köyünde evi olsun isterdi. Annem ölümünün üzerinden 5 sene geçtikten sonra bu dileği gerçekleştirdi. Bu aralar teslim almak üzere.
Babamın arkadaşları ile ilgili haberleri de facebook veya Temad Balçova sayfasından alıyorum.
Babanıza bol bol sarılın
Hayattayken babanıza bol bol sarılın. Hala o son konuşma içimde uhdedir. Hala son bir kez babama sarılmadım diye içim içimi yiyor. Bu acı, benimle beraber ölüme kadar gidecek gibi duruyor.
Hayattayken babanıza ve annenize zaman ayırın. Ölüm o kadar gerçek ki, zaman ayırmadığınız ve unuttuğunuzu sandığınız tüm anılar aklınıza geliyor. Nedensizce o anda sinirli bir insana dönüşüveriyorsunuz çünkü biliyorsunuz ki, telafi edecek kişi artık yok. Çok geç.
Bir Atatürk sevdalısı olan rahmetli babamı saygıyla anıyorum. Işıklar içinde uyusun. Bu veda yazımdı. Kalbimde bir acı olarak ben ölene kadar yaşayacak.
Yorum Gönder