Kurban bayramları her müslümanın yerine getirdiği bir ibadeti temsil eden dini bayramlardır. 

Yazıda kurban bayramları değil kurban bayramlarında yaşanan vahşete ve hayvan hakları ihlallerine odaklandım.

Kurban bayramlarında yaşanan vahşeti İslam'a mal etmek doğru olmaz, İslam “hayvanların eziyet görmeden ve mümkün olan en acısız şekilde kesilmesini” söylüyor çünkü. Vahşeti yaratan insanlar.

Kurban Bağışı Arayışımız

Kurban bayramları yaklaştığında her sene Kurbanı nerede bağışlayacağımızı araştırıyorum çünkü ihtiyaç sahipleri sürekli değişiyor. En acil ihtiyacı olanı bulmaya çalışıyorum.

Son senelerde kurbanımı  gönül rahatlığı ile Turgutlu aş evine verdiğimi “fitre ve zekat için güvenilir yer arayışındayım” başlıklı yazımda anlatmıştım ancak bu sene aşevleri ile ilgili bir kısıtlama geldi, “devlet içinde devlet olmaz” denilerek tüm bağışların Cumhurbaşkanının verdiği IBAN numarasına yapılması istendi. Dolayısıyla kurbanımızı nerede keseceğimiz yeniden gündemimde.

En sonunda kurbanımız için güvendiğimiz bir kasap ile anlaştık. Sanırım bundan sonra kurban bayramlarında aynı kasap ile çalışırız. Dağıtımı beraber yapıyoruz.

Kurban Bayramları Nasıl Olmalı

Kurban bayramlarının sembolü olan kurban etme ibadetinin benim için olmazsa olmazları var. 

  • Kesilen kurbanı kendim seçmem ve mümkünse kesilirken orada bulunmam lazım (bakamam o ayrı).
  • Kurbanın gözünün bağlı olması ve diğer kesilen hayvanları görmemesi lazım. 
  • Kasabın elinin hızlı olması, işinin ehli olması lazım. Hayvana çok acı çektirirse kavga çıkartabilirim.
  • Kurbanın tüm parçalarının değerlendirildiğini bilmem lazım.

Özetle, çevremdeki çoğu kişinin eski kafalı dediği bir tipim. Kurban farz değil, bunlar olmayacaksa kurban kesmem. Her bir madde kurban bayramları için şaşmaz kuralları temsil ediyor benim için.

Kurbanlar kesilirken o kadar üzülüyorum ki, kurban edilen hayvana daha fazla saygı gösterilmesini istiyorum.Ayrıca kurban bayramlarında kurban edilen hayvanın tüm parçalarının en doğru şekilde değerlendirilmesini istiyorum

Kurban bayramlarında bu duyguları taşımayanlar kurban kesmesin, sadece ucuz et veya konu komşu ne der diye kesilen hayvanlara üzülüyorum.

Kurban bayramlarındaki vahşet
Kurban bayramlarındaki vahşet

Aşevinde kurbanımızı kendimiz seçiyorduk ve sakin bir ortamda başka bir hayvan veya kesimin olmadığı bir yerde dualarla kurban işlemini bitiriyorduk. Yani hayvanların bulunduğu yer ile kesilecek hayvanın götürüldüğü yer ayrıydı ve kesim aralarında etraf güzelce temizleniyordu.

Kurban Bayramlarındaki gerçek vahşet!

Geçmişte rahmetli babamla Manisa’nın bir ilçesindeki çiftliklerden birinde kurban ibadetimizi yerine getirmek için ortak girdiğimiz dananın kesimine gittik. O gün yaşadıklarım hiç aklımdan çıkmıyor. Onlarca dana kocaman bir kesim alanında yan yana kesiliyordu. Gözleri bağlanmamıştı. Dana giderken, ahırdaki diğer danaların nasıl kesildiğini duyuyor ve görüyordu. İşte o anda lanet etmiştim içimden, ne işimiz var bizim bu barbar yerde diye.

Kurban bayramlarında bu şekilde kurban kesilmesine göz yumanlar! Böyle kurban mı kesilir? Allah sizi bildiği gibi yapsın. Genç yaşımda travma geçirmeme neden oldunuz? Yahu bunca senedir ülkemizde kurban kesiliyor, böyle durumlarda hayvanları kesime götürürken gözlerini ve kulaklarını kapayacak zararsız bir aparat yapılamıyor mu?

Ayrıca kesmek tek seçenek mi? Tamam “benim kanım akacağına onun kanı aksın” diye feda ediyoruz zavallı hayvanı. Biraz daha saygılı olamaz mıyız kurbana karşı? Örneğin kafasına ani bir şokla öldüren cihazlar var, şoku verip bayılınca kafası kesilip kan akıtılamaz mı? Hele ki geçmişte kafası yarı kesik kaçmaya çalışan zavallı bir hayvanın görüntüsü vardı.

Bu Vahşet Yüzünden Yıllarca Et Yemedim

Uzun yıllar vejetaryen beslenmeyi tercih ettim, hala da her et yiyişimde acaba bu hayvan nasıl öldürüldü diye düşünürüm yani etle aram iyi değil, iyi olamıyor. Çocuğum olana kadar çiğ ete bile dokunamazdım, çiğ ete yıllar boyunca sadece tek nedenle dokundum: Kurban bayramında kestiğimiz hayvanın etini parçalama ve doğrama işinde. Yılda bir kez. Evden 23 yaşında ayrıldım denebilir, ondan sonra çocuğum olana kadar mesafemi korudum çiğ etle.

Kurban Bayramlarında Çocukları Korumalıyız

Kurban bayramlarındaki duyguyu çocukların öğrenmesi gerektiğini savunanlar var. Size katılmıyorum. Biz küçükken köyde keserdik. Bir gün önce oynadığımız koyunlar ertesi gün gözleri kapalı kapının önünde parçalara ayrılırdı. Her defasında benden zorla bakmamı isterdi köylü çocukları, “şeherli işte korkak” diye dalga geçerlerdi. Ben de mecburen başında dikilirdim. Eskiden çocuklar teşvik edilirdi.

Kurban bayramlarında çocukları korumalıyız
Bari küçük çocuklara izletmeyin

Oysa bu kesimlerin her biri bende ayrı bir travmadır. Taa 25 yaşlarındayken babam İzmir’deki evimize kurban için koyun getirmişti, mecbur kalmış getirmiş, evimiz müstakil arka bahçemizde kesilecek. Kesilmeden önce 1 hafta boyunca uyku uyumadım, her melediğinde onu kesecekler, çok acı çekecek diye ağladım. Yani biliyorum ki bendeki bu travma ölene kadar geçmez.

Çok acıyorum bu hayvanlara. Rahmetli babam kurbanın tüm parçalarını büyük bir hassasiyetle dağıtır ve değerlendirirdi, kendisi de üzülürdü kesilirken ama bize belli etmezdi. Sanırım bu yönüm babama çekmiş.

Kurban Bayramları Beni Her Zaman Üzmüştür

Her Kurban bayramında içimi buruk bir hüzün kaplıyor. O kadar üzülüyorum ki henüz kesilmemiş hayvanlar için. Kim bilir bu sene ne vahşetler olacak, kaç hayvan ibadet adı altında işkence görecek.

Her gün change.org sitesinde onlarca hayvan kampanyasına imza atıyorum, tabii bu konuda kampanya falan yok. Herkes alışmış bu duruma

ama ben alışamıyorum..

Vahşetin diğer türleri

Çocuk istismarı– of of of

Kadın sünneti (bu konudaki hassasiyetim nedeniyle Brükselde 4 günlük bir seminere davet edilmiş ve seminer sırasında bu konuda birkaç kere söz almıştım). Bu yazıya yakın gördüğüm “Kadınlar Günü Bu Köye Uğramadı” yazımda da benzer ihlaller ve tiksindirici durumlardan bahsettim, kendi hayatımdan örnekler verdim. yazdığım en zor yazılardan biriydi.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski