Hamilelikte 15. Haftam sporun şiddetini artırdığım ve isim arayışlarımızın devam ettiği hafta oldu. Bebeğimiz büyük ihtimalle erkek olacak. Şeker diyetine devam. 

Hamilelikte 15. haftam


27 Ağustos 2018 14+3

Günler geçmiyor, geçmiyor. Resmen bebek bekliyoruz. Bebeğim ne durumda ne yapıyor hiç bilmiyorum. Hani yatarken doğrulduğum sırada bel ağrım olmasa, arada midem bulanmasa, özellikle geceleri sağa sola dönmesem hamile olup olmadığım belli değil. Görüntüm zaten hiç değişmedi. Hamilelikte 15. haftam bu ay sonunda bitiyor, Eylül ayında 16. haftam başlayacak.

Hamilelikte 15. Haftam ve sporun dozunu artırdım

Dün koşu bandında ilk kez 40 dakika yürüdüm ve gerçekten bel ağrıma iyi geldi. 4,5 ile yürüdüm ve diğer yarısını 3,8 ile yürüdüm yani kalp hızımı hiç artırmadım ama yine de baya terledim ve iyi geldi. Bunu her gün yapmam gerekiyor, şimdilik fire vermedim.

Bugün bayram dönüşü olduğundan sabah 6’da kalktık, işe geldik. Bu hafta çalışarak zaman hızlı geçer diye umut ediyorum. Bir sonraki randevum 5 eylülde yani gelecek Çarşamba. Doktora bir sonraki gidişimizde 15+5 olacak, çocuk da 3-4 gün önde gittiğinden (inşallah bu durum devam ediyordur) 16. Haftada gitmiş olacağız ve cinsiyeti kesin olarak belli olacak. Eşimle kendimizi erkek olacağına inandırdık, kız olursa büyük sürpriz olacak.

İsim karmaşası devam ediyor, eşim çok stresli

Eşim pusat isminden de vazgeçti, büyük stres altında, sürekli isim düşünüyor, en son cabbar dedi. Pusattan vazgeçme sebebi abisinin ismi ilk duyduğunda piset demesiydi. İsim söz konusu olduğunda herkesin bir fikri var. Mesela atilla ismini ben çok seviyorum ama eşimin abisinin polis bir arkadaşı biber gazını yanlışlıkla arabanın içinde sıkmış, hepsinin gözleri yanmış, şimdi atilla deyince aptal bir polis geliyor herkesin aklına. O isimden de vazgeçildi.

Bakalım erkek olursa eşim daha ne beyin fırtınaları yaşayacak. Benim kafam her zamanki gibi çok net. Kız olursa Meryem koyacağım. Erkek olduğunda ismini ben koysaydım kürşat veya Kubilay koyardım. Kubilay olursa ve bir erkek kardeşi olursa da ogeday koyardım. Ama ogeday ismini hiç gündeme getirmeyeceğim. Kubilay olmadan tek başına ogeday koymam çünkü. Yani sadece teori, imkansız olduğundan eşime söylemedim.

Beslenme ve şeker diyetim

Şeker diyeti, bazen glikoz diyeti de diyoruz, tüm hızıyla devam ediyor. Pirinç, patates, pasta, kurabiye, kek, muhallebi hepsi hayal oldu. İşi abarttım, meyve bile yemiyorum. İmom omega içiyorum diye rahatım. Çerez kuruyemiş de yemiyorum. Eşim hurma almış, çok şekerli diye onu da yemiyorum. Pekmez vardı, anneme verdim. Evdeki kiloluk şekerleri ve pirinçleri de eşimin annesine gönderdim. Çay günde 2 kez lipton poşet çay (poşeti 1 dakikadan fazla tutmuyorum), kahve zaten yok. Evde tüm abur cuburları attım.

Gittiğim yerlerde büyük zorluk çekiyorum çünkü hamile olduğum için canım ne çekerse yemem gerektiğine inanan büyük bir kitle var. Şeker barındıran o kadar fazla şey var ki. Örneğin bir ev gezmesine gidiyorsun, gelen tabakta neredeyse her şeyde şeker var, yemeyince hamilelik kartı çıkartılıyor ama ben yine de yemiyorum. Tuzlu kurabiyelere bile şeker konuyor.

İşyerinde de büyük sorun oluyor. Sabahları poğaça alırdık, öğlenleri sandviç yaptırırdık, etli şeyler alırdık. Öğlenleri veya ikindiye doğru sütlü bir tatlı yerdik. Akşamüstleri gelen giden arkadaşlar, eş dost oluyor, onlar da ikindiye bize tatlı getirir yerdik. Şimdi gelen tatlıların tadına bile bakmıyorum ve getiren kişiye ayıp oluyor ama iş hayatındakiler sanki daha anlayışlı. Şeker diyeti yapmaya çalıştığımı söyleyince anlayış gösteriyorlar.

İşyerinde öğlenleri sandviç yaptırdığımız bir yer var. Normal ekmeklere de şeker konulduğunu duyduğumdan elimde tam tahıllı ekmek ile sandviççiye gidiyoruz, benim ekmeğime sandviç yapıyorlar. Tadı o kadar güzel olmuyor ama ne yapalım. Bazen dışarıda menemen de yiyorum. Önceden hamburger, pizza, döner vs tarzı yerdim ama hamile olunca güvenemiyorum ve dışarıda etli hiçbir şey yemiyorum. 8 haftamda başladığım katı şeker diyeti hamilelikte 15. haftam oldu ve hiç ara vermedim.

Bizim sokakta yıllardır çalışan bir midyeci var, midyelerini üç günde bir alırdık. Hamile olunca midye kesinlikle yasak. Midyeci, hamile olduğumu ilk öğrenen kişi oldu. Dışarıdan belli olmadığından iş çevremizdeki hiç kimseye söylememiştik ama midyeciye daha ilk haftalardan söylemek zorunda kaldık. Sokağımızda barlar ve nargile salonları da var. Onlara da uğramıyoruz artık.

Annem yaptığım diyetin abartılı olduğunu söylüyor. Geçenlerde kahvaltıya çağırdı. Kaç çeşit reçel, tahinli pekmez vs koymuş sofraya, irmikli puding yapmış, bunlar yetmemiş bal kaymak almış.. yani canımın çekeceği her şey var masada. Birazcık ye bir şey olmaz dedi, ben yemedim. Sucuk kızartayım dedi, sucuk işlenmiş gıda olmaz dedim. Peynir yumurta zeytin domates ekmek vs güvenlice kahvaltımı yaptım.

Her gün iki yumurta ve yarım litreye yakın süt içiyorum, muhakkak bir kase yoğurt yiyorum. Bamya, taze fasulye, patlıcan ve kabak favori yemeklerim. Makarnayı sade zeytinyağı ile seviyorum. Ketçap mayonez zaten yok. Beslenme düzenim tamamen sade ve net. Ama bunu sürdürmek gerçekten zor. Kalp atışını duyduğumuz hamilelikteki 8. haftamda verdiğim kararları tek tek uyguluyorum.

Canan Karatay’ın üç tane kitabını aldım, beslenme motivasyonuma çok yardımcı oldular. Hamilelikte 15. haftam da yazacaklarım bu kadar.

Bir sonraki yazım: Hamilelikte 16. Haftam






Post a Comment

Daha yeni Daha eski